🔥 Gözden kaçırmayın
Taytak: En büyük operasyon sahaları sosyal medyaAK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan'ın sosyal medyada paylaştığı bir gönderi, sağlık sistemindeki dönüşümü çarpıcı bir karşılaştırmayla gündeme getirdi. Arslan, ABD'de komplikasyonsuz bir doğum için hastaların 51 bin dolarlık faturalarla karşılaştığını belirterek, "sağlık orada lüks haline gelmiş" değerlendirmesinde bulundu. Bu durumu, AK Parti öncesi Türkiye'deki sağlık sistemine benzeten Arslan, o dönemdeki hastane kapılarında yaşanan mağduriyetleri, SSK kuyruklarını ve parası olmayanların çaresizliğini hatırlattı.
VATANDAŞLAR KARMAŞIK BÜROKRASİ İLE KARŞILAŞIYORDU
Gerçekten de 2002 öncesi Türkiye'de sağlık hizmetleri ciddi erişim sorunlarıyla boğuşuyordu. Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) hastaneleri önünde uzun kuyruklar oluşuyor, randevu almak günler hatta haftalar sürüyordu. Farklı sosyal güvenlik kurumları (SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur) ayrı ayrı çalıştığı için vatandaşlar karmaşık bürokrasi ile karşılaşıyor, birçok kişi kaliteli sağlık hizmetinden mahrum kalıyordu. Acil servisler yetersizdi; 2002'de sadece 481 acil yardım istasyonu ve 618 ambulans bulunuyordu.
AK PARTİ İLE SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI
2003'te başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile AK Parti hükümetleri, sağlık sistemini kökten değiştirdi. Programın temel hedefleri arasında herkes için erişilebilir, kaliteli ve sürdürülebilir sağlık hizmeti sunmak yer aldı.
Bu kapsamda:Tüm sosyal güvenlik kurumları tek çatı altında toplanarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kuruldu. Aile hekimliği sistemi yaygınlaştırılarak koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirildi. Genel Sağlık Sigortası ile prim ödemeyenler dahi devlet güvencesi altına alındı. Acil servisler ücretsiz hale getirildi ve herkesin acil sağlık hizmetine erişimi sağlandı.
Bu reformlar sayesinde sağlık altyapısı hızla gelişti. Bugün Türkiye'de 3.574 acil yardım istasyonu ve 6.308 ambulans hizmet veriyor. Hava ve deniz ambulansları da sisteme entegre edildi. Kişi başına yıllık sağlık hizmeti kullanım oranı OECD ortalamasının üzerine çıkarak yılda ortalama 13 ziyarete ulaştı.
ŞEHİR HASTANELERİ: MODERN SAĞLIK KAMPÜSLERİ
AK Parti döneminin en ikonik yatırımlarından biri şehir hastaneleri oldu. İlk şehir hastanesi 2017'de Yozgat'ta açılırken, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi gibi dev projeler dünyanın en büyük sağlık kompleksleri arasında yer aldı. Kamu-özel işbirliği modeliyle inşa edilen bu hastaneler, tek çatı altında kapsamlı hizmet sunuyor: ileri teknoloji donanım, nitelikli yataklar ve uzman hekim kadroları. Şu anda onlarca şehir hastanesi hizmette olup, 13 yeni hastane yapım aşamasında. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun da vurguladığı gibi, "şehir hastaneleri dünyanın örnek sağlık kurumlarından biri".
BUGÜN TÜRKİYE'DE SAĞLIK: HAK, DEĞİL AYRICALIK
Dr. Hasan Arslan'ın belirttiği üzere, AK Parti ile sağlık "ayrıcalık" olmaktan çıkıp "devlet güvencesi altındaki bir hak" haline geldi. Ücretsiz aciller, yaygın aile hekimliği ve modern hastaneler sayesinde vatandaşlar kaliteli hizmete kolayca ulaşıyor. Bu dönüşüm, sadece altyapıyla sınırlı kalmadı; hekim sayısı arttı, tıbbi cihazlar yenilendi ve Türkiye sağlık turizminde de iddialı bir konuma yükseldi.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE MODEL OLDU
Öte yandan ABD örneği, özel sigorta ağırlıklı sistemlerin yarattığı yükleri gözler önüne seriyor. Komplikasyonsuz doğum masrafları sigortasız için 18-20 bin dolar civarında olsa da, sigortalılarda bile out-of-pocket harcamalar binlerce doları bulabiliyor. Türkiye'de ise SGK kapsamında doğum ve tedavi masrafları büyük ölçüde devlet tarafından karşılanıyor.
AK Parti'nin 23 yıllık iktidarında sağlık alanı, sosyal devlet anlayışının en somut başarılarından biri oldu. Vatandaşların sağlığa erişimindeki bu devrim, Türkiye'yi gelişmekte olan ülkeler arasında model haline getirdi. Gelecek yatırımlarla bu başarıların daha da pekişeceği görülüyor.
💬 Yorumlar
💭 Yorum Yap