Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, son açıklamalarıyla siyaset sahnesinde adeta bir cambazlık gösterisi sergiledi. Hem “Erdoğan’ı hazmedemiyorum” deyip göğsünü gere gere muhalefet bayrağını sallıyor, hem de kentsel dönüşüm için “Gerekirse Erdoğan’la görüşürüm” diyerek bir anda barış güvercini moduna geçiş yapıyor.
E hani hazmedemiyordun, Burcu Başkan?
Hazımsızlık ilacını mı unuttun, yoksa sucuklu yumurtayla mı barış yapmayı planlıyorsun? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Köksal’ın bu sözleri, pazar yerinde tezgâhlarda yapılan esnaflık numaralarına benziyor.
Hani hem “Bu son, başka yok!” diye bağırırsın, hem de alıcıyı kaçırmamak için “Tamam, sana özel indirim!” dersin.
İşte Burcu Başkan da aynen böyle: Bir koluyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kılıç sallıyor, diğer koluyla “Ama kentsel dönüşüm için bir kahve içelim, ne dersin?” diye göz kırpıyor.
Siyasetin bu cambazlık dalında altın madalya gelse, Afyon’da sucuk festivalinde törenle takardık vallahi!
Başkan Köksal’ın bu çıkışları, siyasetin “hem nalına, hem mıhına” vurma sanatında yeni bir çığır açtı desek yeridir.
Bir yanda “Erdoğan kazanırsa siyaseti bırakırım” diyerek koltuğunu riske atıyor, diğer yanda halkın yararına proje için aynı Erdoğan’ın kapısını çalmaya hazır olduğunu söylüyor.
Bu, “Hem pastam dursun, hem karnım doysun” stratejisinin Afyon versiyonu mu, yoksa sadece bir anlık dil sürçmesi mi, karar veremedik.
Ama şunu söyleyelim: Siyaset bu, Burcu Başkan! Bir gün “hazmedemem” dersin, ertesi gün aynı masada sucuk-ekmek muhabbeti yaparsın.
Kentsel dönüşüm meselesinde halkın yararını düşünmesi tabii ki takdire şayan.
Ama insan sormadan edemiyor: Madem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeye bu kadar heveslisin, niye baştan böyle sert bir rest çekiyorsun?
Yoksa bu, Afyon’un meşhur kaymağını hem muhalefete, hem iktidara sürüp herkesin gönlünü hoş tutma taktiği mi?
Siyaset sahnesinde bu tür manevralar görmek alışıldık, ama Köksal’ın bu kadar açık oynayıp bir de “net duruş” diye pazarlaması, vallahi mizah dergilerine kapak olsa, altına “Afyon’da Siyaset: Bir Lokma Hazımsızlık, Bir Kaşık Kaymak!” yazardık.
Bir de şu “Erdoğan kazanırsa bırakırım” meselesi var.
Burcu Başkan, bu lafın Afyon’un kahvehanelerinde nasıl dalga konusu olacağını hesapladı mı bilinmez, ama bizce bu söz, “Ya herru, ya merru”nun modern bir yorumu.
Düşünün, iki amca çaylarını yudumlarken biri diyor ki: “Yahu, Burcu Başkan Erdoğan’ı hazmedemiyormuş, ama kapısını da çalacakmış!” Diğeri cevap veriyor: “Ne yapsın, sucuk mu kessin? Afyon’da kaymak da, siyaset de böyle yürür!”
Kahvede muhabbet keskinleşiyor.
“Ya Erdoğan’ı devireceksin, ya da koltuğu bırakıp Afyon’un sucuk festivallerinde jüri üyeliğine talip olacaksın.”İkincisi kulağa daha eğlenceli geliyor, ne dersiniz?
Burcu Köksal bize şunu öğretti: Siyasette hazmetmekle medet ummak arasında bir sucuk kadar mesafe var. Ve o mesafeyi yürürken, elinde bir tabak kaymaklı lokum tutmazsan kayıp düşersin! Burcu Başkan’a önerimiz, bir sonraki konuşmasında resti biraz azaltıp sucuk muhabbetini çoğaltması. Mesela, “Erdoğan’la kentsel dönüşüm konuşuruz, ama masada Afyon sucuğu olsun!” dese, Afyon’da herkesin gönlünü fetheder.
Zira Afyon’da sucuk her zaman siyasetten daha birleştirici, değil mi?
Hele bir de yanında kaymak varsa…
Afyon’da buna kim hayır der ki!
İsmail SAGUN
Yorumlar