Afyonkarahisar’ın sahne ışıkları altında parlayan yıldızı, Belediye Başkanı Burcu Köksal, yine sosyal medyada bir bomba patlattı: “Söz verdik, yapıyoruz”
”Mısri ve Örenbağ Mahalleleri’nde kentsel dönüşüm için sahadayız”fotoğrafla süslenmiş bu paylaşım, adeta bir Hollywood fragmanı gibi.
 Ama gelin görün ki, Mısri Mahallesi’nin sokakları bu fragmanı izleye izleye Oscar’lık sabır ödülü kazandı.

Mısri ve Örenbağ Mahalleleri için “Söz verdik, yapıyoruz” diyerek kentsel dönüşüm müjdesi veren Köksal, sanki yıllardır bu işin bayraktarıymış gibi poz verdi.
Burcu Hanım, sanki yıllardır bu işin süper kahramanıymış gibi poz veriyor, ama mahalleli fısıldıyor: “Abla, bu dönüşümün önünü kesen sen değil miydin? di bakalım, şimdi yap da görelim”
Öncelikle, şu “fotoğraf” meselesine bir dalalım. Burcu Hanım, kentsel dönüşüm gibi dev bir projeyi fotoğrafla müjdelemiş.
Tabii, bu işte bir tiyatro havası var.
Sanki Burcu Hanım, “Kentsel dönüşüm dedik, ama önce bir engel olayım, sonra da kahraman” diye kendi kendine bir senaryo yazmış.

Afyonlular, “Bu ne ya, Instagram hikayesi mi, yoksa kentsel dönüşüm mü?” diye soruyor. Fotoğraflarda ne var dersiniz? “saha çalışması” diye poz veren Burcu Hanım’ın gülümseyen yüzü. Ama Mısri Mahallesi’nin dar sokaklarında oturan teyze, “Kızım, bu işler selfie’yle olsaydı, biz şimdiye Dubai’yi Afyon’a taşırdık” diye veryansın ediyor.
Haklı kadın, çünkü Mısri’nin evleri hâlâ 80’lerin Yeşilçam setinden fırlamış gibi, ama Burcu Hanım’ın paylaşımı “Transformers: Afyon’un Yükselişi” havasında.
Vatandaş diyor ki, “Burcu Abla, sen misin bu işin kahramanı, yoksa engeli mi?” Çünkü hafızalarımız taze: Mısri’nin “riskli alan” ilan edilip dönüşüm sürecinin başlamasına karşı çıkanlar arasında Köksal’ın sesi, Afyon’un meşhur kaymaklı ekmek kadayıfı kadar tatlı tatlı yükseliyordu.
Şimdi ise aynı sahneye “kurtarıcı” kostümüyle çıkmış, elinde mikrofon, “Hadi şimdi yap, görelim” diye meydan okuyanlara naber diyor.
Mısri’nin sokakları, yıllardır “dönüşecek” diye beklerken, vatandaşın sabrı da Afyon’un termal sularında haşlanıp haşlanıp soğudu.

Burcu Köksal, zamanında Mısri’nin “riskli alan” ilan edilmesine karşı çıkarken, adeta mahallenin süper kötü adamı gibiydi.
“Dönüşüm mü? Yok, o kadar da riskli değil!” derken, sanki Mısri’nin sokakları Paris’in Champs-Élysées’siymiş gibi savundu.
Şimdi ise aynı sahnede, kırmızı pelerinini takmış, “Söz verdik, yapıyoruz” diye süper kahraman pozlarında.
Afyonlular şaşkın: “Burcu Abla, senaryoyu kim yazdı? Bu plot twist’i Shyamalan bile kıskanır” Mahalleli, “Hadi yap da görelim!” diye tezahürat yapıyor, ama şimdilik sahnede sadece ışıklar yanıyor, kepçeler hâlâ kuliste uyukluyor.

Bir de şu “söz verdik” meselesi var.
Afyon’da “söz vermek” deyince, vatandaşın aklına düğünlerde “Bu tabağı sana ayırdım” deyip sonra kaymaklı ekmek kadayıfını başkasına kaptırmak geliyor.
Burcu Hanım’ın “söz verdik”i de biraz öyle olmuş. Mısri Mahallesi, yıllardır “Dönüşecek, yenilenecek” sözleriyle uyutulurken, mahallenin tek dönüşümü, amcanın eski püskü koltuğunun yerini değiştirmesi olmuş.
Bir teyze, “Kızım Burcu, söz vermekle olmuyor, şu kepçeyi çalıştır da görelim” diye isyan bayrağını çekmiş. Haklı, çünkü Afyon’un termal suları bile bu kadar bekletmez, insan bir dalar, mis gibi yenilenir.

 Peki, bu komedinin finali nasıl olur?
Burcu Hanım’a bir önerimiz var: Mısri’de bir temel atma töreni düzenlesin, ama bu sefer gerçekten kepçeler çalışsın, sadece poz için değil.

Ya da daha iyisi, bir stand-up gösterisi yapsın: “Evet, engel olduk, ama bak şimdi yapıyoruz. Alkış!”
Afyonlular affeder, yeter ki Mısri’nin sokakları “söz verdik” tiyatrosundan çıkıp gerçekten dönüşsün.

Sahne senin, Burcu Abla, hadi perdeyi aç, ama bu sefer boş sahne olmasın, kepçeler dans etsin.
Ya da şöyle yapalım: Burcu Hanım, bir dahaki paylaşımında “Engel olduk, özür dileriz, şimdi gerçekten yapıyoruz” diye bir samimiyet turu atsın.

Afyonlular affeder, yeter ki iş yapılsın. 
Ama şimdilik, bu “Söz verdik, yapıyoruz” tiyatrosu, Mısri Mahallesi’nin tozlu sokaklarında bir skeç olarak kalmış gibi görünüyor.
Sahne senin Burcu Hanım, hadi bakalım, perdeyi aç da görelim!