Sizin gözünüzde müşteriler hırsız adayı mı?

Afyonkarahisar’da kısa süre önce abartılı bir şovla açılan o sözde “modern” market, müşteri haklarını ayaklar altına alan skandal bir uygulamayla gerçek yüzünü gösterdi.
Yıllardır Türkiye’de ve yurt dışında binlerce kez alışveriş yapmış biri olarak, bugün yaşadığım iğrenç muamele beni adeta çileden çıkardı.
Alışverişimi tamamlayıp marketten çıkarken, kapıda ZIRHLI asker görünümlü bir görevlinin küstahça “Fişinize bakayım” demesi, sıradan bir alışverişi bir polis sorgusuna çevirdi.
“Neden?” diye sorduğumda, aldığım yanıt tam bir yüzsüzlük örneğiydi: “Fiş ile aldığınız ürünleri karşılaştıracağım.”

Yani, bu markete göre, kapıdan giren her müşteri potansiyel bir hırsız!!!
Öfkelenip “Ben hırsız mıyım, neden kontrol edeceksiniz?” diye çıkışınca, görevlinin pişkin bir şekilde “Sanırım ilk kez geliyorsunuz, bu bizim şirket politikamız” demesi, bu rezaletin sistematik bir hakaret olduğunu kanıtladı.

Bir marketin, müşterilerini fiş kontrolüne tabi tutarak hırsızlık şüphesiyle yaklaşması, yalnızca bireysel onura bir hakaret değil, aynı zamanda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’u düpedüz ihlal eden bir kepazeliktir.
Bu kanun, tüketicilerin onur ve haysiyetine saygı duyulmasını, ayrımcılık yapılmamasını ve güvenli bir alışveriş ortamı sağlanmasını açıkça garanti eder.
Ancak bu marketin “şirket politikası” adı altında uyguladığı bu denetim, müşterilerini fiş kontrolüyle taciz ederek, müşteriyi baştan suçlu kabul eden bir anlayışı yansıtmaktadır.

Yurt içinde ve yurt dışında sayısız markette alışveriş yapmış biri olarak, böyle bir rezillikle ilk kez karşılaşıyorum.
Bu, sözde marketin, müşteri memnuniyetinden çok, müşteri onurunu ezmeyi hedeflediğini gösteriyor.
Bir marketin, kasada ödeme yapıp fişini alan müşteriyi suçlu gibi denetlemesi, akıl almaz bir terbiyesizliktir.

Bu tür bir politika, müşteri ile işletme arasındaki güven bağını temelden sarsar.
Somut bir şüphe olmadan, keyfi bir şekilde herkese hırsız muamelesi yapmak, yalnızca ayrımcılık değil, aynı zamanda ahlaksız bir zihniyetin ürünüdür.
“Şirket politikası” dedikleri bu utanç verici uygulama, ne hukuka ne de insanlık onuruna sığar.
Ödeme kasasında ürünlerini geçirip fişini alan bir müşteri, neden bir suçlu gibi denetlenmek zorunda kalsın?
Üstelik bu kontrol, somut bir şüphe olmaksızın, keyfi bir şekilde tüm müşterilere uygulanıyorsa, bu açıkça ayrımcılık ve kötü muameledir.

Marketin “şirket politikası” bahanesi, bu uygulamanın etik ve hukuki yanlışlığını örtbas edemez. Müşteriler, alışveriş yaptıkları mekânda saygı görmeyi ve güvenilir bir ortamda bulunmayı hak eder; potansiyel hırsız gibi fişle sorgulanmayı değil.
Bu marketin, bu skandal uygulaması, müşteri memnuniyetini değil, müşteri onurunu zedelemeyi hedefliyor gibi görünüyor.
Bir işletmenin, müşterilerini böylesine aşağılayıcı bir yaklaşımla karşılaması, sadece o marketin itibarını değil, tüm sektöre olan güveni de sarsar.

Market yönetiminin bu politikayı derhal gözden geçirmesi, müşterilerden özür dilemesi ve çalışanlarını tüketici hakları konusunda eğitmesi şarttır.
Aksi takdirde, bu tür uygulamalar hem müşteri kaybına hem de hukuki yaptırımlara yol açabilir.
Tüketiciler olarak, bu tür haksızlıklara sessiz kalmamalıyız.

Yurt dışında ve Türkiye’de sayısız marketin müşteri odaklı yaklaşımını deneyimlemiş biri olarak, Afyonkarahisar’daki bu marketin tutumunun ne kadar çağ dışı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Afyonkarahisar’daki bu sözde “modern” marketin çağ dışı uygulaması, utanç verici bir lekedir.
Tüketiciler, haklarını aramalı, bu tür işletmelere boykotla yanıt vermeli ve şikâyet mekanizmalarını sonuna kadar kullanmalıdır.
Bu market, şatafatlı açılışının gölgesinde, müşterilerini hırsız adayı gibi görme yanlışından dönmezse, sadece kendi sonunu hazırlar.
Tüketiciler olarak, onurumuzu koruma ve hakkımızı savunma sorumluluğumuz var.
Bu tür uygulamalara “dur” deme vakti geldi!